Gazzeli profesörün son şiiri: Eğer ölmem gerekiyorsa, umut getirsin...
Gazze İslam Üniversitesi Profesörü Yazar ve Şair Refaat Alareer, "sayılardan ibaret değiliz" projesiyle Gazze’de İsrail'in katlettiği insanların hikayelerini aktarmıştı. İsrail saldırılarının hedefi olduğu Alareer'in ölmeden önce paylaştığı umuda dair şiiri...
"İlla ölmem gerekiyorsa, sen yaşamalısın…
Hikayemi anlatmak için…
Eşyalarımı satıp bir parça kumaş ile uzun kuyruklu ve beyaz teller satın almak için…
Gazze’de, bir yerde bir çocuk, cennetin gözlerinin içine bakarken,
Kendi bedenine bile veda etmeden giden babasını beklerken,
uçurtmayı görür…
Senin yaptığın uçurtmayı,
Ve bir an için bir meleğin ona sevgiyi geri getirmek için orada olduğunu düşünür.
Eğer ölmem gerekiyorsa, umut getirsin,
Bir masal olsun bu uçurtma…
Şehit Refaat Alareer 🤍
Sırça Köşk; Sabahattin Ali tarafından yazılmış, içinde birçok öykü ve masal barındıran, otobiyografik ve biyografik özellikler gösteren bir Türk Edebiyatı Klasiğidir. Kitabımız içinde 13 öykü ve 4 masaldan bulundurur. Her bir parça yaklaşık 10-15 sayfa arasındadır. Kitabımız ismini son sayfalarında yer alan Sırça Köşk isimli masaldan almaktadır.
Biri varmış, biri yokmuş... Bir Padişah varmış. Bu Padişah bir gün tellallar bağırttırmış: "Kim bana Hızır’ı bulup getirirse ona ne isterse vereceğim," diye. Hızır’ı kim bulabilir?
Hiç kimseden ses çıkmamış.
Bir fakir adam varmış. Bir sürü oğlu uşağı varmış bunun. Karısına demiş ki: "Karı, nasıl olsa hepimiz nerdeyse açlıktan
Çoğu hikaye mutlu sonla bitmez ve her hikaye kitabı okurken yüreğinize dokunur, kendi hayatınızda gözden geçirirsiniz.
İrem Uzunhasanoğlu ile ilk defa tanisiyorum. Kitabın beni bu kadar etkileyeceğini, bu kadar içine alacağını, sarıp sarmalayacağını, sorgulatacağını, birçok duyguyu aynı anda yaşatabileceğini hiç düşünmemiştim. Gökyüzünden boşalırcasına
BEYAZ LÂLE
Hudutta bozulan ordu iki günden beri Serez’den geçiyordu. Hava serin ve güzeldi. Ilık bir sonbahar güneşi, boş, çimensiz tarlaları, üzerinde henüz taze ve korkak izler duran geniş yolları parlatıyordu. Bu gelenler, gidenlere hiç benzemiyorlardı. Bunlar adeta ürkütülmüş bir hayvan sürüsüydü. Hepsinin tıraşları uzamış, yüzleri pis ve
"İlla ölmem gerekiyorsa, sen yaşamalısın…
Hikayemi anlatmak için…
Eşyalarımı satıp bir parça kumaş ile uzun kuyruklu ve beyaz teller satın almak için…
Gazze’de, bir yerde bir çocuk, cennetin gözlerinin içine bakarken,
Kendi bedenine bile veda etmeden giden babasını beklerken,
uçurtmayı görür…
Senin yaptığın uçurtmayı,
Ve bir an için bir meleğin ona sevgiyi geri getirmek için orada olduğunu düşünür.
Eğer ölmem gerekiyorsa, umut getirsin,
Bir masal olsun bu uçurtma… ”
(Refaat Alareer)
Vâreden’in adıyla insanlığa inen Nûr
Bir gece yansıyınca kente Sibir dağından
Toprağı kirlerinden arındırır bir Yağmur
Kutlu bir zaferdir bu ebabil dudağından
Rahmet vadilerinden boşanır âb-ı hayat
En müstesna doğuşa hâmiledir kâinat
Ne güzel bir giriş, dünyaya ne güzel bir geliş... Toprağı kirlerinden arındıran o Yağmur için, rahmet vadilerinin